BATI KARADENİZ TURU

22.00  İstasyon öünden hareket ile Pozantı, Aksaray, Ankara güzergâhı ile gece yolculuğumuza başlıyoruz.

Sabah saatlerinde Osmanlı mimarisinin bozulmadan kaldığı ve mimariyle birlikte gelenekleri ve görenekleriyle Osmanlıyı yaşayan kent, Beypazarı'mıza varıyoruz. Alacağımız serbest kahvaltı molasının ardından şehrin panoramik olarak görülebildiği en güzel noktası olan Hıdırlık Tepesine çıkıyor ve şehrin panoramasını çıkarttıktan sonra, 3000 eski evin bulunduğu eski Beypazarı'nda gezintiye çıkıyoruz. Örnek bir Beypazarı Evi olan yaşayan müzeyi geziyoruz. Yaşayan müzede etkinlikler çerçevesinde dileyenler Ebru Sanatı öğrenip hoca eşliğinde kendi ebrusunu yapabilir, isteyenler kurşun döktürüp bu Türk geleneğini yaşayabilirler. Küçük misafirlerimizse Hacivat Karagöz oynatarak bu kültürümüzle eğlenceli vakit geçirebilir. Adı gibi yaşayan, yaşatan müzeden çok keyif alacaksınız. Gezerken her katında bölgenin yaşamını anlatan örnekler göreceksiniz. Kurşunlu Camii, İncirli Camini dışarıdan görüp Gümüşçüler çarşısında telkari takılardan, Sulu han'da havuç lokumuna, kuru erişteye, tarhanaya kadar yöresel ürünler bulabilirsiniz. Konaklar arasındaki Alaattin Sokağını gezerken şehir sizi büyüleyecek. Öğle yemeğinde bölgenin yöresel yemeklerini tatma fırsatı bulacaksınız. Özellikle tarhana çorbası, yaprak sarma, güveç ve 80 katlı ev baklavası. İnözü Vadisi'nde yapacağımız gezintinin ardından yola koyularak Bolu Dağı'nın eteklerinde bulunan Abant Gölü'ne hareket ediyoruz. Göl kıyısına gelindiğinde yürüyüş yapabilir ya da fayton veya atla gezintiye çıkabiliriz. Abant gezisi sonrası hareketle Mengen, (Bastonlarıyla ünlü Devrek' te baston atölyelerinin ziyaret edilmesi ile) akşam saatlerinde Zonguldak' ta bulunan otelimize varış. DEDEMAN OTEL

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından ülkemizin gezilebilen en uzun mağarası Gökgöl Mağarasını ziyaret ediyoruz. Mağara gezimiz sonrasında Bartın üzerinden Amasra' ya doğru yol alıyoruz. Adını mitolojiye göre bir amazon kraliçesinden, tarihsel anlatıma göre bir Pers prensesinden alan, Fatih Sultan Mehmet'in Çeşm-i Cihan(Dünya'nın Gözü) diye nitelendirdiği kente vardığımızda Boztepe olarak adlandırılan ada ile anakarayı birbirine bağlayan Kemere köprüsüne geçiyoruz. Sonrasında öğle yemeği için eski özelliklerini günümüzde de korumayı sürdüren ünlü balık restoranlarından birine geçiyoruz. Yemekten sonra bir müze kent olan Amasra'nın sokaklarında dolaşırken kilise camisini, şehir surlarını ve Ceneviz armalarını görerek tarihi boyunca Amasra'nın simgesi olmuş ahşap işlerinin günümüzde merkezi olan Çekiciler Çarşısına geliyoruz. Burada gezinti ve alışveriş için bir süre serbest zaman veriyoruz. Ardından otelimize dönüyoruz. DEDEMAN OTEL

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Safranbolu'ya hareket ediyoruz. Kente ulaştığımızda tüm Safranbolu'ya hâkim bir nokta olan Hükümet Tepesi' nden eski Rum Mahallesi' ni ve Müslüman Mahallesi'ni görüyoruz. Tarihi saat kulesini gezdikten sonra yapımı 1893 yılında tamamlanan ve manzarası ile sizi cezp edecek olan Mümtazlar Konağı'nı dışarıdan görerek fotoğraflıyoruz. Safranbolu tarihinin izlerini görebileceğiniz sokaklardan kent merkezine doğru ilerlerken eski Semerciler, Manifaturacılar, Bakırcılar ve Demirciler çarşılarını, kentin etrafında uzaktan gördüğümüz kanyonlardan biri olan ama kentin merkezinde ihtişamına tanık olacağınız Akçasu Kanyonu' nu ve öyküsüyle sizi şaşırtacak olan İzzet Mehmet Paşa Camii' ni gördükten sonra günümüzde otel olarak da kullanılan Cinci Hanı görerek bugün müze haline getirilmiş olan Kaymakamlar Evi' ne gidiyoruz. Yörenin etnografik özelliklerinin de sergilendiği buradaki gezimizin ardından Köprülü Mehmet Paşa Camii ve bahçesindeki güneş saatini gördükten sonra Yemeniciler Arastasına geçiyoruz. Daha sonra yöresel el işlerini görebileceğiniz ve en az Safranbolu'nun kendisi kadar ünlü olan, İmren lokum çeşitlerini tadabileceğiniz çarşıda gezmek üzere alacağınız serbest zamanın sonrasında şehirden ayrılıyoruz. Kısa bir yolculukla bu seferki durağımız, Bektaşiliğin izlerini günümüze taşıyan, görkemli evlere sahip olduğu kadar sadeliği de içinde barındıran Yörük Köyü' oluyor. Diğer Yörük köylerindekiler ile ortak özelliklere sahip müşterek bir yaşam olan Çamaşırhane gezildikten sonra Sipahioğlu Konağı'na geçiyoruz. Harem ve selamlık gezilerinin ardından köy meydanında vereceğimiz serbest zaman sonrasında Osmanlının en büyük sancaklarından olan evliyalar şehri Kastamonu' ya hareket ediyoruz. İlk kadınlar mitinginin yapıldığı, şapka devriminin gerçekleştirildiği şehirde; Kastamonu Kalesi, Kent Tarihi Müzesi, Nasrullah Camii, Liva Paşa Konağı, Münire Hanım Medresesi ve El Sanatları Çarşısı, El Dokuma Atölyeleri göreceğimiz tarihi yerler arasında. Şehir çarşısında vereceğimiz serbest zamanla Kastamonu'nun meşhur el dokumalarından ve çekme helvasından aldıktan sonra 3.y.y. dan kalma kaya mezarlarını görerek (panoramik) şehirden ayrılıyoruz. Çam ormanlarıyla kaplı Küre Dağları'nın en son ve en güzel halkası Ballıdağ'ın kucağında bir cennet parçası Daday Vadisi'nde bulunan otelimize gidiyoruz. Doğanın tarihe, tarihin de doğaya böylesine cömert davrandığı bir bölgenin tam kalbinde kurulu İksir Resort Town, şehrin gürültüsünden uzak, konforun ve yavaş yaşamın sağlıklı ritmine sizleri dahil edecektir. İster at sırtında, ister bisikletinizle, ister yürüyerek civardaki güzellikleri keşfe çıkmanın heyecanını yaşayacaksınız. Otelimizde ayrıca jeep safari ve atv turları yapabilir kapalı havuzun tadını çıkarabilirsiniz. İddialıyız, bu iksiri hiç unutmayacaksınız. İKSİR RESORT TOWN

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından; Hanönü, Taşköprü üzerinden muhteşem manzaralı Dranaz geçidinden de geçerek, ülkemizin en kuzeydeki ili Sinop'a ulaşıyoruz. Küçük ve şirin bir şehrimiz olan Sinop'ta ülkemizin tek fiyordu olan Hamsilos Fiyordu, Akliman, maket gemi yapım atölyeleri, Liman, romanlara ve türkülere konu olmuş Tarihi Cezaevini gezip şehir merkezinde alacağımız serbest zamanın ardından Gerze' de bulunan otelimize yerleşiyoruz.

Otelde aldığımız kahvaltının ardından Amasya'ya hareket ediyoruz. Yeşil ırmağın taçlandırdığı kente girerken Ferhat'ın Şirin için açtığı su kanallarını görüyoruz. Mumyalar müzesi, Arkeoloji Müzesi, II. Bayezid Külliyesi, Yalı Boyu, Şehzadeler Parkı, Saat Kulesi, Hazeranlar Konağı, Kral Kaya Mezarlarının Panoramik seyrinden sonra şehzadeler şehri Amasya'dan ayrılıp Çorum'a hareket ediyoruz. Çorum'da yapacağımız leblebi alışverişi sonrası Yozgat – Boğazlıyan – Niğde yolunu takip ederek akşam saatlerinde siz değerli misafirlerimizi bir başka acente organizasyonunda buluşmak dileği ile aldığımız noktalara bırakarak veda ediyoruz.